A. Kemal KAŞKAR –
Akbelen Ormanı’ndaki çam ağaçlarını kesilmekten kurtarmak için nöbetin sürdüğü İkizköy’de, Muğla 3. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararına rağmen ‘Işıkdere Arkeolojik Kazı Alanı’nda kömür çıkarma çalışması yapıldığı öne sürüldü.
27 Ağustos Cuma günü sabah saat 04.30 sularında kırıcı, kepçe ve kamyon sesleri duyan Akbelen Ormanı nöbetindeki yurttaşlar, İkizköy mezarlığının arkasındaki tepede iş makinelerinin çalıştığını, alanda hafriyat ve/veya kömür çıkarma çalışması yapıldığını görüntülediler.
İkizköy Çevre Komitesi’nin sosyal medya hesabından yayınlanan görüntülerde, çalışmanın yapıldığı alanın ‘arkeolojik kazı alanı’ olduğuna, ayrıca alanda her tür faaliyetin Muğla 3. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararı ile durdurulduğuna dikkat çekildi.
“Şu anda İkizköy’de Akbelen’de Anayasanın 138. maddesi uygulanmıyor”
Konuyla ilgili açıklama yapan İkizköy KARDOK Derneği vekillerinden Avukat Arif Ali Cangı, Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde sahadaki maden işletme faaliyetinin ve bu sahadaki konveyör bant inşası faaliyetinin ÇED muafiyetlerinin kaldırılarak ÇED sürecine tâbi tutulması talebiyle 2020/1208 Esas sayılı dosya altında davanın devam ettiğini ve bu dava kapsamında 09.08.2021 tarihinde mahkeme tarafından sahadaki davaya konu her tür faaliyetin durdurulmasına karar verildiğini anımsatarak, “Yeniköy Kemerköy Termik Santrallerinin kapasitelerinin arttırılması, rehabilitasyonu ve Akbelen ormanında yeni kömür ocağı açılması, bu kömürlerin taşınması için bant inşası Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci işletilmeden, ÇED’den muaf bir şekilde kabul edilmiş, bu kapsamda ‘Akbelen Ormanı’nın kesilmesi gündeme gelmişti. İkizköylülerin ve onlara destek olan yaşam savunucularının direnişi kamuoyunun gündemine geldi, bilindiği gibi. Geçtiğimiz günlerde mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı artık yeni bir karar çıkıncaya kadar, çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan Yeniköy Kemerköy termik santralleri ve maden sahalarını içeren hiçbir işlem yapılamayacağını kapsıyor. Dolayısıyla kapasite artırımı, maden ocağı işletmesi, rehabilitasyon ve kömür bandına ilişkin faaliyetler ve işlerin durdurulması gerekiyordu. Böyle olduğu halde sabaha karşı saat 4.30 sıralarında şirketin herkesten gizli gizli çalışmaya başladığını ve çalışmasını sürdürdüğünü tespit ettik. Aynı zamanda kültür varlıklarının olduğu, arkeolojik varlıkların olduğu alanda çalışma yapılıyor. Bu da aslında başka bir ihlali doğuruyor. Şu anda İkizköy’de Akbelen’de Anayasanın 138. maddesi uygulanmıyor. Muğla Valiliği’nin derhal olaya müdahale etmesi gerekiyor. Jandarmanın gerekli tutanağı tutup ilgililer hakkında işlem yapması gerekiyor” dedi.
“Dava açmak için hazırlanıyoruz”
İkizköy KARDOK Derneği’nin diğer vekili Avukat İsmail Hakkı Atal ise açıklamasında, 28 Ağustos sabahı madencilik faaliyeti yapıldığı tespit edilen alanın YK Enerji sponsorluğunda Milas Müze Müdürlüğü’nce arkeolojik kazı çalışmalarının yürütüldüğü bir alan olduğunu, alanda şu ana kadar ‘kurtarma kazısı’ adı altında bir arkeolojik çalışma yapıldığı ve çıkarılan tarihi eserlerin bir kısmının ‘Ören Açık Hava Müzesi’ne taşındığını, ancak alanda ne tür buluntulara ulaşıldığının kamuoyu tarafından bilinmediğini ve bu durumun endişe verici olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arkeolojik buluntuların ve kültür varlıklarının olduğu bir alanda apar topar bir kurtarma kazısı yapılıyor. Bu alandaki tüm tarihi, kültürel varlıkların araştırıldığından, gerekli olduğu hallerde bulundukları alanda koruma altına alındıklarından ve gelecek nesillere ulaştırılmak üzere değerlendirildiklerinden emin olamıyoruz. Yıllardır Kültür Bakanlığı tarafından düzenlenen kazı sempozyumlarında, ülke genelindeki kazıların durumu ve buluntular hakkında detaylı bilgi veren raporlar sunulurken, İkizköy Işıkdere kazıları hakkında hiçbir resmi rapora veya bilgiye ulaşmak mümkün değil. Bu alanın aynı zamanda YK Enerji’nin İkizköy Işıkdere kömür sahası içinde olduğunu bildiğimizden, kültür varlıklarımızın kömür ocağı bir an öne açılabilsin diye feda edilmesinden endişeliyiz. Bu nedenle Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 6 ve 7. maddeleri uyarınca alanın Korunması Gerekli Kültür Varlığı – Arkeolojik Sit Alanı olarak tespit ve tescili, ilgili parsellerin tescil kararının ŞERH DÜŞÜLMESİ için Tapu Müdürlüğüne ve Orman Bölge Müdürlüğüne bildirilmesi talebi; ayrıca Müze Müdürlüğü tarafından yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarının durumu ve detayı, söz konusu arkeolojik eserlerin hangi döneme ait olduğu ve hangi nitelikte olduğuna ilişkin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında tarafımıza bilgi verilmesi talepli bir dilekçe verdik. Dilekçemize bir aylık resmi süre içinde cevap verilmedi. Dava açmak için hazırlanıyoruz. Bir de üstüne, gece yarısı, alanda kömür kazısı yapıldığını tespit ettik. Jandarmaya ve Muğla Valiliğine de şikâyette bulunacağız .”