BAKIŞ Haber –
CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan geçtiğimiz Salı günü kahvaltılı bir basın toplantısı düzenledi.
Basın mensuplarıyla bir araya gelen Özcan, yerel ve geneldeki gündem konuları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Özcan’a, CHP Milas İlçe Başkanı Tüze Çetinkaya da eşlik etti.
Özcan ilk olarak sözü CHP Milas İlçe Başkanı Av. Tüze Çetinkaya’ya verdi. Çetinkaya, “Bu etkinliği düzenleyerek sizlerle buluşmamı sağlayan Milletvekilimize gösterdiği nezaket için teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi göreve geleli yaklaşık üç hafta, bir ay gibi bir süre oldu. Göreve geldikten sonra çalışmalarımıza hızlı bir şekilde, uyumlu ve koordineli bir şekilde devam ediyoruz. Bununla ilgili olarak da daha önce bildiğiniz gibi atanmam söz konusuydu. Yönetim Kurulumu toplayarak, tüm yönetimin ortak fikri ve oy birliğiyle İlçe Başkanı olarak seçildim. Bu nedenle tüm yönetim kuruluma teşekkür ediyorum. Aynı zamanda da seçildikten sonra; sizlerle, partililerimizle, il yöneticilerimizle, il başkanımızla, büyükşehir belediye başkanımızla, milletvekillerimizle ve ilçe belediye başkanımızla uyum ve koordineli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yönde de geçen hafta bizim için büyük öneme sahip olan bu topraklarda huzur içinde mutlu bir şekilde, hür bir şekilde yaşıyorsak, başta büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve gazilerimiz sayesindedir. Gaziler günü etkinliğine katılmıştım ama buradan da gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyorum” dedi.
CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan, 19 Eylül Gaziler Günü’nde Milas’ta olmadığını, bu nedenle kendisinin de gaziler gününü kutladığını belirterek; “Malumunuz 1,5 yılı aşkın bir süredir pandemi sürecini yaşıyoruz. Hükümetin bu süreçte aldığı tedbirler çoğu zaman bir işe yaramadı. Bugün hala vaka sayısı ve ölüm oranları çok yüksek… Öte yandan aşılama konusunda da istenilen düzeyde değiliz. Son verilere göre Türkiye genelinde yüzde 50’yi bile yakalayamadık. Gerçi Muğla olarak iyi bir noktadayız ancak yüz yüze eğitimin başladığı şu günlerde il genelindeki aşı sayılarının daha da artması gerektiğini düşünüyorum.
Eğitim sendikaları Türkiye genelinde öğretmenlerin % 70 civarında aşılandığını açıkladı. Bu demektir % 30 hala aşısız. Aşısız öğretmenlerin bir an önce aşılanması gerekli.
İlçemizde 8 okulla ilgili depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı verildi. Bunlardan ikisi yıkıldı, geriye kalanlarda da güçlendirme çalışmaları başlatıldı. Bu nedenle bu okullardaki öğrenciler başka bir okula kaydırıldı. Dolayısıyla ikili öğretime geçildi. Pandemi koşulları düşünüldüğünde sınıflardaki öğrenci sayısının seyreltilmesi gerekirken ne yazık ki bu okullarda sınıf sayıları 30’un üzerine çıktı.
Doğal olarak okullarda temizlik ve hijyen konusu da büyük bir sorun haline dönüştü. Çünkü bu okullarda yeteri sayıda temizlik görevlisi de yok. Bunun ciddi bir tehlike oluşturduğunu görmek zor olmasa gerek. Gezdiğim bir iki okul dışında maske sorunu olmadığını gördük. En azından böyle bir sorunumuz yok.
Şimdi asıl şu soruyu sormak gerekiyor; madem bazı okullarda fiziki bakım ve onarım gerekiyordu, neden yüz yüze eğitime ara verildiği dönemde yapılmadı? Okulların açılmasına kısa bir süre kala hatta açıldıktan sonra bu çalışmayı yapmak ne kadar doğru?
Dolayısıyla pandemi süreci doğru dürüst yönetilemedi demek yanlış olmaz.
Elbette bu süreçte esnafa ne kadar destek verildiğini hepimiz biliyoruz. Çoğu bu süreçte kapalı olan, ya da kısmen açık olan ancak ciro kaybı yaşayan esnaf, henüz ayağa kalkmış değil. Var olan borcuna bu süreçte yenileri eklendi. Esnaf gelir kaybı yaşarken, işten çıkarılmak zorunda kalan insanlarımız da işsizler ordusuna eklendi. Hükümetin 2023 hedeflerinde işsizlik oranının yüzde 7’lere düşeceği söyleniyordu bugün resmi rakamlara göre yüzde 11’in üzerinde. Kişi başına düşen milli gelirin 25 bin dolar olacağı hedefleniyor bugün ise bu rakam 10 bin dolar civarında. Türkiye’nin milli geliri 900 milyar dolar olacağı söyleniyor, bugün milli gelirimiz 200 milyar dolar civarında. Bunlar resmi verilerdir. Demek ki hükümetin hiçbir hedefi, hiçbir ön görüsü tutmuyor.
Çiftçi, üretici deseniz onların hali daha da vahim… Son 20 yılda Türkiye’de tarımsal faaliyetlerin yapıldığı alan, Trakya bölgesi kadar azalmış durumdadır. Çünkü fabrikadan veya tarladan çıkan ürünün fiyatı marketlere geldiğinde iki katına çıkıyor. Çiftçi maliyetini bile çıkaramıyor. İlaç, gübre ve tohum ücretine % 100’ün üzerinde zam yapılırken para kazanamayan, gelecek yıl ekip ekemeyeceğine karar veremeyen çiftçi doğal olarak üretimden vaz geçiyor.
Dış politikada da durumumuz içler acısı… Artık birçok ülke Türkiye’nin toplantılara katılmasını bile istemiyor. Sadece uzaktan erişim yani online katılmasını istiyor. Komşularımızın birçoğuyla sorun yaşayan bir ülke durumundayız. Sınırlarımızın güvenliğinden söz etmek ise mümkün değil.
Aslında daha birçok konuyu ele alabiliriz. Sonuç olarak 20 yıldır ülkeyi yönetenlerin artık bu ülke için yapacağı bir şey kalmadı. Artık hiçbir sorunu kalıcı olarak çözemiyor. Vatandaşın hiçbir derdine çare bulamıyor. Dolayısıyla bir an önce seçime gidilmesi şart” dedi.
Türkiye genelindeki sorunların ardından Milas’ın sorunlarına değinen CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan; “İlçenin şu an en önemli sorunu olarak; çevresel sorunlar, doğalgaz ve çevre yoludur.
Özellikle orman yangınları hepimizi derinden üzen bir felaket olurken, yanan sadece çam ağaçları değildir. Oradaki asırlık ağaçlar, içerisindeki eko sistem ve yaşayan canlılar da yok oldu. Bölgedeki zeytinlik alanlar, vatandaşın evi ya da hayvanlarına ait olan ahırları da zarar gördü. Sevindirici tek nokta can kaybı olmamasıdır.
Yanan bölgelerle ilgili bazı duyumlar alıyoruz. O bölgelerin bir kısmı maden sahası, bir kısmının da otel yapılacağı iddia ediliyor. Elbette süreci yakından takip edeceğiz. Ancak yangınlarla birlikte ilçenin çevresel sorunları daha da artmıştır.
Diğer bir konu doğalgaz… Biliyorsunuz ilçemiz kömürle ısınan bir ilçe. Geçen yıl kömürün tonu 1200 lira civarında iken bu sene 2500 lira civarında olacağı öngörülüyor. Dar gelirli veya asgari ücretli vatandaş bu durumda ısınma sorununu nasıl çözecek? Zaten Türkiye genelinde olduğu gibi ilçede de kira fiyatları aşırı derecede yükselmiş durumda. Keza satılık konut fiyatları da çok yüksek düzeyde seyrediyor. Geçim derdi ile boğuşan vatandaş bugünlerde ısınma sorunu ve çocuğunun eğitim masraflarını düşünüyor.
Okul öncesi eğitim veya İlkokul birinci sınıfa başlayacak olan bir çocuk için yaklaşık 1100, ortaokul için 2 bin, lise için yaklaşık 2900 lira harcayacak olan dar gelirli bir ailenin bu sıkıntıları aşması biraz zor görünüyor.
İlçenin bir diğer sorunu da çevre yoludur. Artan nüfus ve araç sayısı beraberinde karayolu problemini de getiriyor. Büyük araçların da aynı karayolunu kullanması, Şehiriçi trafiğinde birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Bu nedenle bir an önce Milas’ın içinden geçen çevreyolunun ve Milas-Ören karayolunun yapılması gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.