• Künye
  • Gizlilik Sözleşmesi
  • Reklam
Cumartesi, Mart 25, 2023
  • Giriş Yap
Milas Haber
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
Milas Haber
No Result
View All Result
Ana Sayfa Köşe Yazıları Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER

Çevresel ve kültürel değişimlerin etkisi …

Milas Bakış Gazetesi Yazar: Milas Bakış Gazetesi
8 Ekim 2021
in Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER, Köşe Yazıları
0
0
SHARES
0
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kürşat Şahin YILDIRIMER / Uzman Sosyolog – Terapist

Kişiyi kendi isteyebileceği bir karanlığın bağrına atan genlerden ne fayda beklenebilir ki?

En iyi yıllarını harikulade çocukların yetişmesine umutla adayan, ancak her güne kahvaltı hazırlama sıkıntısıyla başlayan ve sonrasında keder ve üzüntünün dehşetli yükünü omuzlarında hisseden milyonlarca ev kadınını anlamamız mümkün mü?

Niye genlerimiz böyle bir şeyin olmasına izin veriyor? Kaygıyla dolup taşan ve bırakın dış dünyayı, anne babalarıyla bile konuşamayan çocukların bu hallerinden genler neden sorumlu olmak zorunda?

Bize Michalengalo’yu, Beethoven’ı, Einstein’ı ve Shakespeare‘i veren evrimsel süreç nasıl oluyor da en yaratıcı sanatçılarımızı bu tür yıkıcı bir depresyon kapasitesiyle baş başa bırakıyor?

Çoğu kimseye göre umutsuzluk halinin de bir faydası vardır; mutluluğu takdir edebilmemiz için gereklidir ya da düz bir şekilde söylersek, derinleşmiş bir bilince sahip olmanın bedelidir.

Ruh halinin karmaşık bir özellik olması nedeniyle, milyonlarca yıllık sürede onu her türlü strese karşı tamponlayacak mekanizmalar evrimleşmiştir. Organizmalar ürkütücü bir çevreyle başa çıkmak zorundayken, zihin çalışma yollarını sekteye uğratabilecek mutasyonlar, binlerce geni vurmaktadır. İnsan beyni genetik açıdan göz açıp kapayıncaya dek geçen bir sürede evrimleşmiştir.(GİBSON)

Zihinsel yetilerimizde temelden bir değişim yaratmış ancak bizi de eskiden olduğundan daha korumasız daha az tamponlanmış bir halde bırakmıştır. Bütün bunların üstüne, birkaç kuşaklık bir zaman dilimi içinde tamamen yeni bir çevre yarattık ve beynin de bu ortamda hareket etmesini bekliyoruz. Aslında halâ nasıl oluyor da mücadele edebiliyoruz, bunu düşünmek lazım.

“Bütün dünya biraz tuhaf, sen ve ben hariç ve kimi zaman senden de şüphe ediyorum” diyen eski sözü de unutmamalı.

Çevresel ve kültürel değişimlerin etkisinden bakarsak, bir bebeğin beşiğine asılmış renkli toplardan halka ya da parmağını resminin üzerine koyduğu hayvanın elektronik olarak sesini taklit eden o sinir bozucu oyuncak piyano, hiç kuşkusuz yeteri kadar uyarıcıdır. Ancak bu, her memeli yavrusunun yüz milyonlarca yıllık sürede kazandığı, büyüme esnasında gerçek dünyayla kurduğu içgüdüsel ilişkinin yerini tutmaz.

Çadırlarda büyüyüp evimizi birkaç haftada bir yiyecek bulma amacıyla değiştirdiğimiz avcı-toplayıcı dönemlere dönmemiz gerekmiyor; söylemek istediğim modern insan yaşamının daha ilk günden farklı olduğudur.

Ve insan yaşlandıkça gerçek dünyadan kopar.

Aslında, insan beyninde bir şeylerin değiştiği sonucuna varmak için genlere bakmamız gerekmiyor. Akıl yürütme kabiliyetimizin, en azından bu gezegende eşi yoktur. Diğer pirimatlar da sadece bir kalıntıdan ibaret, simgesel bir dille iletişim kuruyoruz. İşaret ve alet kullanarak kültürel pratikler inşa ediyoruz ki bunların insanlık üzerine etkisi, benzersiz genetik özelliklerimizin herhangi birisininki kadar derindir.

Çoğunlukla, tek eşli ilişkiler kurmaya çalışıyoruz ve tamamen insani bir vasıf olarak geniş aile ilişkilerinin gerektirdiği bir hayat yaşıyoruz. Aileye beslediğimiz güvenimizi arkadaşlarımızdan da esirgemiyoruz. Diğer canlılarda varlığı görülmeyen bir tinselliğimiz var; bu da insan olmanın tam da çekirdeğinde duran bir özellik olarak görünüyor. Ancak bu özellik de sıkça merak hissiyle birleşerek depresyonun özünü oluşturan bir boşluk hissi yaratıyor.

İçimizdeki çocuk deriz, kendimizi aramak deriz, varoluşun anlamı deriz …

Yaşam yolumuzda; içimizdeki biz, yolculuk, değişim, dönüşüm sık kullandığımız terimler. Makaleler, kitaplar, pek çok güzel, derinliği olan sözler yazılmış çizilmiş; yaşamın anlamı, kendini aramak kendine anlam vermek üzerine …

Kimi zaman hayatın akışına kapılıp işimize gücümüze odaklanıp bu düşünceleri aklımıza dahi getirmezken, bazen içimizi derin bir his kaplar; başlarız düşünmeye, sorular sormaya, içimizde derin sorgulamalara …

Ya yorgunluktur düşünceyi başlatan ya bir yaşam olayı genellikle, bir kayıp, ani beklenmeyen bir durum gibi. Güven sorgulaması başlar kendine güven, bazen diğerlerine güven, yük gelir her şey bir an bize …

Sevgiyle kalın.

Önceki Haber

Camdaki Kız

Sonraki Haber

Hava yutma

Milas Bakış Gazetesi

Milas Bakış Gazetesi

Sonraki Haber

Hava yutma

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Popüler
  • Yorumlananlar
  • Son Eklenen

Milas Kaymakamlığı görevine Mustafa Ünver Böke getirildi

4 Şubat 2021

Jandarma’dan rüşvet operasyonu

15 Ekim 2020

Sitare-Osman Menteşe Çiftliği ile Kairos Zeytinevi’ne alkışlar!

14 Şubat 2020

Atatürk’ü anlamak!

15 Kasım 2019

Annesini kaybetmiş bir çocuğum artık …

2

Kiminizi kaybettiyseniz aynı … Ne ki ‘kör etsin’ gözlerinizi o ölüm …

2

Daha yaşanacak günler varken …

2

Yangınları nasıl yazsam?

2

“Kara Rapor 2022: Türkiye’nin tüm illeri kirli hava soluyor!”

24 Mart 2023

Milas Belediyesi’nin iftar yemekleri …

23 Mart 2023

Esentepe’de mutlu sona az kaldı …

23 Mart 2023

Süleyman Demirtaş: “Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini yaşayacağız!”

23 Mart 2023
Facebook Instagram RSS

1 Haziran 2018 Cuma günü yayın hayatına başlayan gazetemiz BAKIŞ; tarafsız, ilkeli, çağdaş ve dürüst yayıncılığı ilke edinmiştir. Aynı düşüncelerle 2019 Nisan ayında, dijital gazeteciliğe de adım atmıştır.

Yayın politikamız Atatürk ilkelerinden asla kopmadan, tarafsız ve ilkeli olarak yayın hayatını devam ettirmektir.

Takip Et

Kategoriler

  • A. Kemal KAŞKAR
  • Begüm AYDINALP
  • Bir Satır
  • Bohça
  • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
  • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
  • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
  • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
  • Genel
  • Gündem
  • Gündem|Son Dakika
  • Hüseyin AÇAR
  • İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
  • Köşe Yazıları
  • Kültür & Sanat
  • Melih KAŞKAR
  • Spor
  • Yılmaz Kaya AYLANÇ

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

Hoşgeldin!

Hesabına giriş yapabilirsin.

Şifrenizi mi unuttunuz?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Giriş Yap

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Giriş Yap