GÖRDÜKÇE… / Eczacı Bengi MERGEN (E.)
Geçen gece komşularımızın birinin kapıyı çalması ile uyandım. Rahatsızlanmış… Akşam yemeği sonrası karnında şişlik, gerginlik ve bulantı hissi ile sıkıntı içindeydi. Sorgulamaya başlayınca olayın bir gaz oluşumu ile mide barsak kanalında spazm olduğu ortaya çıktı… Bizim yöresel kocakarı ilacımız (aslında öyle deyip küçümsemek doğru olmaz, Fitoterapi deniyor artık) elma yağı dediğimiz, adaçayı bitkisinin meyvelerinden çıkarılan uçucu yağdan iki parmak yalayınca rahatladı.
Sonrasında komşumun yemek yemesini, su içmesini bilmeyen birisi olduğu ortaya çıktı… Birçok insanımız her şeye zaman buluyor da yemek yerken çok acele ve hızlı bir şekilde çiğnemeye gerek duymadan bir ıslatıp lokmasını yutuyor… Yutarken de ağzında nefes aldığı için, bir miktar havayı da beraber yutuyor. Midenin üst odacığında biriken hava atılmazsa bu tür sıkıntılar oluşuyor.
Aynı şekilde su içerken de çoğumuz hata yapıyoruz. Suyu ağzımıza dökerek içmek en sağlıklısı… Bardağı ağzımıza 4-5 cm kala geniş bir nefes alışı ile genzimizi hava ile doldurup suyla o havayı midemize yolluyoruz. Yutulmuş olan hava (AEROFAJİ) sonra spazma (Kasılma) ve sancıya, hazımsızlığa sebep oluyor…
Bu durumu nasıl önleriz? Öncelikle yemeğimizi sakin bir tempoda, yavaş yavaş küçük lokmalar halinde ağzımıza almalı ve iyice çiğnedikten sonra yutmalıyız. Kilosundan şikayetçi olanlara hep onu anlatmaya çalışırım.
Doyum hissi yeme süresi ile çok ilgilidir. Yemeğimizi iki şekilde hazırlayalım… Birincisi dolu dolu iri 3 dakika içinde yiyelim – Genelde böyle oluyor – Diğerini önceki miktarın yarısı kadar koyalım tabağa ve 20 dakikada küçük lokmalar halinde iyi çiğneyerek yiyelim… İnanın denediğinizde göreceksiniz yine tadını alarak yavaş ve küçük lokmalarla yediğiniz miktar size aynı doygunluk hissini verecektir… Böylece gereksiz miktarda yemek yememiş olacaksınız.
Sağlıklı günler ve ağız tadıyla yemekler yemenizi dilerim…