• Künye
  • Gizlilik Sözleşmesi
  • Reklam
Pazartesi, Mart 27, 2023
  • Giriş Yap
Milas Haber
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz
No Result
View All Result
Milas Haber
No Result
View All Result
Ana Sayfa Bir Satır

Balıkçı ve Oğlu

Milas Bakış Gazetesi Yazar: Milas Bakış Gazetesi
14 Ocak 2022
in Bir Satır
0
0
SHARES
0
VIEWS
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Zülfü Livaneli / Roman / İnkılâp Kitapevi / 2021 / 135 sayfa

Ayşegül Şenay KAŞKAR

Zülfü Livaneli: Müzisyen, şarkıcı, yönetmen, müzik yapımcısı, siyaset adamı, 22. Dönem Milletvekili.

20 Haziran 1946’da Konya’nın Ilgın ilçesinde doğdu. Tam adı Ömer Zülfü Livaneli’dir. Aslen Artvin’in Yusufeli ilçesinden olan Livanelioğlu ailesinin büyük dedeleri 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Artvin’in Ermeni ve Rus işgaline uğraması üzerine Erzurum’a giderek Ahmet Muhtar Paşa’nın ordusuna katılmış olan Ömer Efendi’dir.

Zülfü Livaneli, müzisyen ve yazar Aylin Livaneli’nin babasıdır. Ankara Cumhuriyet Lisesi’nde okudu. ABD’de Fairfax Konservatuarı’nı bitiren Livaneli, 1972 yılında, 12 Mart askeri darbesi sonrası koşullarda İsveç’e yerleşti. 1974-75 yıllarında Stockholm’de de müzik öğrenimi gördü. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin sonrasında askerî yönetim tarafından üç ay gözaltında tutulduktan sonra Türkiye’den yine ayrılmak zorunda kaldı ve yine İsveç’e gitti. Orada müzik ve felsefe alanlarında çalışmalar yaptı. Stockholm’den sonra bir süre de Paris ve Atina’da yaşadı, 1984 yılında Türkiye’ye döndü. 1994 yerel seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti’den (SODEP) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı oldu, seçilemedi. 1996 yılında, merkezi Paris’te bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından kendisine büyükelçilik payesi ile Genel Direktör Danışmanlığı görevi verildi.

6 Kasım 2002 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul Milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi. Türk-Yunan dostluğunun önde gelen savunucularından biri olarak, müzisyen Mikis Theodorakis ile birlikte Türk-Yunan Dostluk Derneği’nin temellerini attı.

Zülfü Livaneli’nin sinemaya ilgisi film müzikleri yapmakla başladı ve özgün yorumuyla uluslararası bir üne sahip oldu. Müzik kariyeri boyunca üç yüz şarkı, 30 kadar film müziği, Londra Senfoni Orkestrası tarafından çalınmış olan bir rapsodi ve bir de bale için eser besteledi … Şarkıları; Joan Baez, Maria del Mar Bonet, Udo Lindenberg, Maria Farandouri, Haris Alexiu, Kate Westbrook, Leman Sam gibi dünya çapında tanınmış sanatçılar tarafından seslendirildi, yorumlandı.

Müziğini yapmış olduğu otuz film arasında Cannes Film Festivali’nde Golden Palm Ödülü’nü almış olan ünlü “Yol” filmi ile “Sürü” filmi de vardır. Albümleri İspanya, Amerika, İsveç, Almanya, Hollanda ve Fransa’da yayımlanan Livaneli, birçok ülkede yüzlerce konser verdi. Ünlü Yunanlı besteci Mikis Theodorakis ve şarkıcı Maria Farandouri ile ortak albümler hazırladı ve konserler verdi. Otuz kadar müzik albümü çıkardı.

Livaneli, müzisyenliğinin yanı sıra sinema yönetmenliği, öykü, roman ve deneme yazarlığıyla da tanındı. 1989 yılından itibaren bazı günlük gazetelerde köşe yazıları yazan Livaneli, Michigan, İlinois, Pennsylvania, Stuttgart, Harvard ve Princeton üniversitelerinde bir dizi konferans verdi.

Kitapları

Balıkçı ve Oğlu, Gökyüzü Herkesindir, Şapka, Rüzgârlar Hep Gençtir, Gölgeler, Elia ile Yolculuk, Huzursuzluk, Konstantiniyye Oteli, Kardeşimin Hikâyesi, Edebiyat Mutluluktur, Harem, Serenad, Sanat Uzun Hayat Kısa, Son Ada, Sevdalım Hayat, Leyla’nın Evi, Gorbaçov’la Devrim Üstüne Konuşmalar, Mutluluk, Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm, Livaneli Besteleri, Engereğin Gözü, Sosyalizm öldü mü?, Diktatör ile Palyaço, Sis, Dünya Değişirken, Geçmişten Geleceğe Türküler, Arafat’ta Bir Çocuk

Balıkçı ve Oğlu

Roman, Ege’nin bir kasabasında yaşayan Mustafa adlı bir balıkçının hayatını anlatıyor. Balıkçılık mesleği Mustafa’ya babasından kalmıştır. Mustafa iyi yürekli, vicdanlı bir kişiliğe sahip kendi halinde biridir. Ekmeğini balıkçılıkla kazanır. Tüm hayatı denizle iç içedir. Mustafa diğer balıkçılara göre doğaya karşı daha duyarlı ve sevecendir. Ekmeğini buradan kazanmasına rağmen bazen öyle anlar gelir ki balıklara merhamet edip onları denize salar. Kendisi gibi Girit göçmeni, çocukluk arkadaşı Mesude ile evlenir ve bir oğulları olur. Gece çocuk uyurken karı koca iki yanına yatıp hayran hayran oğullarını izleyip yumuk ellerini öpüp koklayarak ne kadar şanslı oldukları söylerler … Denizle iç içe bir hayat süren Mustafa’nın çocuğu Deniz, fırtınalı bir gün tekneden düşerek boğulur. Bu olaydan sonra içine kapanıp kendi halinde biri olmuştur. Mustafa her gün sabah erken saatlerde daha kimse balığa çıkmadan denize açılır, kendini Ege’nin eşsiz sularına, doğasına bırakır. Yine denize açıldığı günlerden bir gün teknesine sert bir şey yanaşır bu suyun yüzeyine çıkmış bir kadındır, Mustafa şok geçirir. Bu kadını jandarmaya teslim etmek için teknesine alır. Yola devam eder ve bu kez de bir erkek cesedi ile karşılaşır, onu da tekneye bağlar. Son zamanlarda sıkça duydukları gibi yine göçmenlerin botu batmıştır diye düşünür.

…

“Sahile doğru bir cenaze kayığı gibi usul usul saygıyla giderken birden yunusları görür, telaşlanır. Bu oyunbaz dostları her günkü şakalarını, sandalın altından girip öteki taraftan çıkmaya, kayığın yanında sıçrayarak su fışkırtmak gibi oyunlarını yaparlarsa ölüler rahatsız olacakmış gibi gelir ona, ama hayret. Yunuslar o gün çok sakindir, sanki durumu anlamış gibi hiç oyun yapmaz, kayığın ve arkadan sürüklenen ölü bedenin çevresinde dönerler.

Bu sırada Mustafa, asıl arkadaşının, ‘baba’ dediği büyük yunusun bütün heybetiyle yanaşmakta olduğunu görür. Baba yunus, yavaş yavaş, burnuyla renkli bir şeyi iterek tekneye yaklaşmaktadır. Mustafa motoru durdurup daha iyi görebilmek için ayağa kalkar. Baba yunus içinde bir bebek olan kırmızı bir cankurtaran simidini itmektedir.

…

Kısa bir süre önce denizde çocuklarını kaybetmiş olan Mustafa ve eşi Mesude bu bebeği yaşatmaya ve sahiplenmeye karar verirler ama bu bebeği köydekilere nasıl açıklayacaklarını, jandarma ve savcıya ne diyeceklerini bilemezler.

…

Önceki Haber

Dikkat ‘Süper Grip’!

Sonraki Haber

Duygularını bastırma

Milas Bakış Gazetesi

Milas Bakış Gazetesi

Sonraki Haber

Duygularını bastırma

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Popüler
  • Yorumlananlar
  • Son Eklenen

Milas Kaymakamlığı görevine Mustafa Ünver Böke getirildi

4 Şubat 2021

Jandarma’dan rüşvet operasyonu

15 Ekim 2020

Sitare-Osman Menteşe Çiftliği ile Kairos Zeytinevi’ne alkışlar!

14 Şubat 2020

Atatürk’ü anlamak!

15 Kasım 2019

Annesini kaybetmiş bir çocuğum artık …

2

Kiminizi kaybettiyseniz aynı … Ne ki ‘kör etsin’ gözlerinizi o ölüm …

2

Daha yaşanacak günler varken …

2

Yangınları nasıl yazsam?

2

“Kara Rapor 2022: Türkiye’nin tüm illeri kirli hava soluyor!”

24 Mart 2023

Milas Belediyesi’nin iftar yemekleri …

23 Mart 2023

Esentepe’de mutlu sona az kaldı …

23 Mart 2023

Süleyman Demirtaş: “Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini yaşayacağız!”

23 Mart 2023
Facebook Instagram RSS

1 Haziran 2018 Cuma günü yayın hayatına başlayan gazetemiz BAKIŞ; tarafsız, ilkeli, çağdaş ve dürüst yayıncılığı ilke edinmiştir. Aynı düşüncelerle 2019 Nisan ayında, dijital gazeteciliğe de adım atmıştır.

Yayın politikamız Atatürk ilkelerinden asla kopmadan, tarafsız ve ilkeli olarak yayın hayatını devam ettirmektir.

Takip Et

Kategoriler

  • A. Kemal KAŞKAR
  • Begüm AYDINALP
  • Bir Satır
  • Bohça
  • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
  • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
  • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
  • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
  • Genel
  • Gündem
  • Gündem|Son Dakika
  • Hüseyin AÇAR
  • İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
  • Köşe Yazıları
  • Kültür & Sanat
  • Melih KAŞKAR
  • Spor
  • Yılmaz Kaya AYLANÇ

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Künye
  • Kategoriler
    • Gündem
    • Bohça
    • Kültür & Sanat
    • Bir Satır
    • Spor
  • Köşe Yazıları
    • A. Kemal KAŞKAR
    • Dr. Kahraman KARAİSAOĞLU
    • Eczacı Bengi MERGEN (E.)
    • Hüseyin AÇAR
    • Doç. Dr. Kürşat Şahin YILDIRIMER
    • Yılmaz Kaya AYLANÇ
    • Melih KAŞKAR
    • Dr. Halise Heves ÖZYILMAZ
    • Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
    • Begüm AYDINALP
  • İletişim Bilgilerimiz

© 2020 Milas Bakış Gazetesi - Tüm hakları saklıdır. Powered by Fikir Tasarım.

Hoşgeldin!

Hesabına giriş yapabilirsin.

Şifrenizi mi unuttunuz?

Create New Account!

Fill the forms below to register

All fields are required. Giriş Yap

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Giriş Yap