Pazartesi sabaha karşı 04.17’den beri kolay kolay unutamayacağımız anlar yaşıyoruz yine … Tarifi mümkün olmayan bir acı içinde, ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilemiyorum… Kendimi çok çaresiz, uçsuz bucaksız bir çölde bir kum tanesi gibi hissediyorum… Karnımı doyurduğum, ısındığım için üzüntü yaşıyorum …
Edip Cansever’in, “Gülemiyorsun ya, gülmek / Bir halk gülüyorsa gülmektir” dizelerindeki gibi hallerimiz …
Ne yapalım, nasıl paylaşalım bu büyük acıları?
‘Acil Durum Çantası’ hatırlatması yapmak geliyor aklıma, çaresizce…
Çok üzgünüz, çok üzgünüm …
‘Acil Durum Çantası’
Acil durum çantalarının içinde bulunması gereken temel malzemeler:
Fener- Afet durumunda kentlerin büyük bir kısmında elektrik kesintisi yaşanır. Afet sırasında ellerin kullanılması gerekeceğinden, çantanızda kafa feneri bulunması yararlı olacaktır.
Radyo- Televizyon ya da GSM gibi sistemlerde sorun yaşanabileceği için iletişim için radyodan yararlanılabilir.
Pil- Radyo, fener ve diğer elektronik aletler için çantada pil bulundurulması gerekir. Eriyip bozulabilecekleri için kullanılmadığı sürece piller radyo ve fener içerisinde bırakılmamalı ve her cihaz için kullanılabilecek sayının iki katı kadar pil çantada bulundurulmalıdır.
Çok amaçlı çakı- Kesme, birleştirme, vidalama ve açma gibi işlemlerde kullanabileceğiniz çok amaçlı çakılar, acil durum ya da afetlerden sonra ilk 72 saatte ihtiyaç duyulacak birçok işlemin yapılabilmesine yardımcı olacaktır.
İş eldiveni- Çadır kurarken, afet sonrasında yardıma ihtiyacı olanlarla ilgilenirken veya herhangi başka bir işlemi yaparken ellerin zarar görmesi olasıdır.
Kibrit ya da çakmak- Bir şeyleri ya da kişinin bedenini ısıtmak için ateş kaynağına ihtiyaç olabilir. Böyle bir durumda kolayca ateş yakılabilmesi için çanta içerisinde kibrit ya da çakmak bulunmalıdır.
Toz maskesi- Deprem gibi afetlerden sonra meydana gelen yıkımlar nedeniyle kentler tozla kaplanır. Toz hem akciğerlere zarar verir hem de görüşü kısıtlar ve toplanma alanına ulaşımı zorlaştırır.
Düdük- Afet ya da acil durumlarda kişilerin iletişim kurması güçleşir. Özellikle ulaşım sırasında yüksek sesle bağırıp uyarı vermek yerine düdük çalmak daha az efor sarf edilmesini sağlar. Bu nedenle acil durum çantasında mutlaka düdük olmalıdır.
Not defteri- Bir şeyleri not etmek, önemli numaraları kaydetmek veya daha farklı bir zorunlu sebeple deftere ihtiyaç duyulabilir. Ayrıca acil durum öncesinde, kullanılabilecek iletişim bilgileri bu not defterine eklenmelidir.
Tükenmez kalem- Not alırken zorlanmamak için çanta içerisinde tükenmez kalem bulundurulması gerekir.
Evrak dosyası- Pasaport, özel sağlık sigortası ve diğer kıymetli evrakı koruyabilmek için evrak dosyası çanta içerisinde bulunmalıdır.
İlaçlar- Düzenli olarak kullanılan ilaçların acil durum çantasında bulundurulması gerekir. Kanser, şeker, epilepsi ya da diğer kronik rahatsızlıkları bulunan kişiler için çantada ilaçların yedeği bulundurulmalıdır.
Battaniye- Geceleri birçok ilimizde hava sıcaklıkları önemli ölçüde düşmektedir. Bu nedenle çanta içerisinde mutlaka battaniye bulunması önerilir.
Kıyafet- Mevsime uygun kıyafetler çantaya eklenmelidir. Her mevsim geçişinde kıyafetler yeniden kontrol edilip değiştirilmelidir.
İp- Afet ya da acil durumlar için çantada mutlaka dayanıklı bir ip olmalıdır.
Protezler- Görme engelli bastonu gibi küçük protezler çantaya eklenmelidir. Omurilik felçliler gibi protezi daha büyük olan engel grupları için ise acil durum çantasının lokasyonuna yakın noktaya kolay taşınabilen protez modellerinin yedek olarak konulması önerilir.
Yiyecek- Tok tutacak, yüksek enerji verecek, şeker dengesini bozmayacak ve fazla susatmayacak türde kuru gıdalar çantaya eklenmelidir. Yiyeceklerin en az 72 saat yetebilecek kadar olması gerekir. Ayrıca yiyeceklerin son kullanma tarihi düzenli olarak kontrol edilmelidir. Bebeği olan kişilerin mama gibi uygun gıda maddeleri ve çocuk bezi de bulundurmalı. Evcil hayvan sahipleri can dostlarının ihtiyaçlarını da unutmamalıdır.
Su- Çantada en az 1 litre su bulundurulmalıdır. Hatta çantada yer varsa daha da fazla su eklenebilir.
İlk yardım çantası- İlk 72 saatte ihtiyaç duyulabilecek her türlü ilk yardım (sağlık) malzemesini içerecek ufak ilk yardım çantası olmalıdır. (AKUD)
Mendilimde Kan Sesleri
– Edip CANSEVER –
Her yere yetişilir
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla
Ahmet Abi sen de bağışla
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
Ah güzel Ahmet abim benim
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
Konya’nın beyaz
Antep’in kırmızı düzlüğüne benzer
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
Denizine benzer ki dalgalıdır bakışları
Evlerine, sokaklarına, köşe başlarına
Öylesine benzer ki
Ve avlularına
(Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
Ve sözlerine
(Yani bir cep aynası alım-satımına belki)
Ve bir gün birinin adres sormasına benzer
Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne
Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına
Minibüslerine, gecekondularına
Hasretine, yalanına benzer
Anısı ıssızlıktır
Acısı bilincidir
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye Ahmet Abi.
Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
Dirseğin iskemleye dayalı
– Bir vakitler, gökyüzüne dayalı, derdim ben –
Cigara paketinde yazılar resimler
Resimler: cezaevleri
Resimler: özlem
Resimler: eskiden beri
Ve bir kaşın yukarı kalkık
Sevmen acele
Dostluğun çabuk
Bakıyorum da şimdi
O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi
Biz eskiden seninle
istasyonları dolaşırdık bir bir
O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
Nazilli kokardı
Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
Kadının ütülü patiskalardan bir teni
Upuzun boynu
Kirpikleri
Ve sana Ahmet Abi
uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
Sofranı kurardı
Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
Cezaevlerine düşsen cigaranı getirirdi
Çocuklar doğururdu
Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini işlerdi bir dantel gibi
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar…
Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
Umudu dürt
Umutsuzluğu yatıştır
Diyeceğim şu ki
Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
Çocuklar, kadınlar, erkekler
Trenler tıklım tıklım
Trenler cepheye giden trenler gibi
İşçiler
Almanya yolcusu işçiler
Kadınlar
Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
Ellerinde bavullar, fileler
Kolonyalar, su şişeleri, paketler
Onlar ki, hepsi
Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
Ah güzel Ahmet Abim benim
Gördün mü bak
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
işte o kadar.
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri.