Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
İşlevselci Yaklaşım
İşlevselcilere göre, hızlı endüstrileşme ile birlikte ekonomik sistemde meydana gelen değişimler diğer temel fonksiyonların yerine getirilmemesine yol açarak toplumsal düzenin bozulmasına neden olmaktadır. Ekonomik sistemdeki bu tür aksaklıklar sonucunda yoksullar ve zenginler arasındaki fark artmaktadır.
İşlevselcilere göre yoksulluk, toplum içerisinde hem pozitif hem negatif işlevleri yerine getirmektedir.
Pozitif İşlevler
1. Yoksullar, kimsenin çalışmak istemediği işlerde çalışırlar.
2. Yoksullar, iyi bir eğitim ve iyi bir iş fırsatına sahip olamadıkları için rekabete giremezler.
3. Yoksullar, kötü kaderlerinden dolayı çalışamaz durumdadırlar.
4. Yoksullar, hizmetçilik garsonluk gibi günlük isleri yaparak zenginlerin hayatlarını kolaylaştırıcı faaliyetlerde bulunurlar.
Negatif İşlevler
Yoksulluk, kadınların, erkeklerin ve çocukların hem ekonomik statülerini etkilemekte hem de onların sosyal, psikolojik ve fiziksel iyilik durumlarını etkilemektedir. Toplumda oluşabilecek şiddetli bozulmaları engellemek amacıyla kamu harcamalarına ağırlık verilmesi ekonomide tükenmelere neden olmaktadır.
Çatışmacı Yaklaşım
Bu yaklaşıma göre yoksulluk, neta ve üst tabakaların çıkarlarına hizmet ettiği için mevcuttur. Yoksullar, toplumun istemediği ve güç gerektiren düşük ücretli, geçici ve iş güvencesi olmayan işlerde çalışırlar. Yönetici sınıf, daha çok kâr elde etmek ve daha zengin bir yaşam sürmek için onlara düşük ücret öderler.
Etkileşimci Yaklaşım
İnançların ve tutumların davranışlar üzerindeki etkilerini araştıran etkileşimler, yoksul ve zengin insanların kendi dünyalarını tanımlamalarındaki kültürel farklılıklara dikkat çekmektedir. Yoksulluk kültürü, “başarı, sıkı çalışma ve kendine güvenin karşıtı olan kadercilik ve tevekkül” ile nitelendirilen bir kültürel ortamdır. Etkileşimci bakış açısı, yoksulluğu, yoksul insanları psikolojik olduğu kadar ekonomik ve toplumsal olarak da incelemektedir. Onlara göre yoksulluk, mutlak yoksulluğun giderilmesiyle ya da yoksul ailelerin çocukları için daha fazla fırsatlar yaratılması ve böylelikle tüm eşitsizliklerin azaltılması yoluyla sonlandırılabilir.
Feminist Yaklaşım
Feministler, toplum içerisinde özellikle kadınların ve çocukların aile yapısındaki değişimlerden, çocuklarını yalnız büyüten annelerin sayısındaki artıştan ve kadınların ekonomik olarak güçsüz durumda olmalarından dolayı yoksullukla karşı karşıya kaldıklarını ileri sürerler
Yoksullukla Mücadele
Küresel bir sorun olan yoksulluk ile mücadele etmek için ulusal ve uluslararası politikalar geliştirilmeye ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Yoksullukla mücadele programları, dolaylı politikalar ve dolaysız politikalar olmak üzere iki yaklaşım içinde toplanır:
Dolaylı Politikalar
Ekonomik büyüme ile ilişkilidir. Ekonomik büyümenin, yoksulluğun azaltılmasında oldukça etkili bir etmen olduğu kabul edilir.
Dolaysız Politikalar
Yoksullukla dolaysız olarak mücadele yolları arasında, “Kamu kesimi yoluyla piyasa gelir dağılımına müdahale edip, gelir ve kaynak dağılımını piyasa dışı mekanizmalarla yoksullar lehine değiştirmek” en sıklıkla uygulanan yöntemlerden biridir.