KMelih KAŞKAR –
İçişleri Bakanlığı’nın, 2019 yılını ‘Yaya Önceliği Yılı’ ilan ettiğini bilmesek, yıllardır zaten işgal altındaki kaldırımlarımızla ilgili büyük sorunumuzu dert gündemimizin bu denli önüne çıkarmayabilirdik …
“Öncelik Hayatın Öncelik Yayanın” sloganı eşliğinde “trafikte yaya önceliği bilincinin oluşturulması ve yaya geçitlerinin kullanımının yaygınlaştırılması” anlamında, yaya geçitlerinde ‘önceliğin yayalarda olduğu’na ilişkin kampanyaların araç sürücülerine cezalar eşliğinde ilçemizde de sürdürüldüğü günümüz koşullarında, ‘kaldırım işgallerine son!’ düzeyinde olmasa bile ‘azaltmaya çalışılma’ yönünde bir şeyler yapılıyor elbette, yapılmıyor değil.

Malumumuz üzere, kaldırım işgalleri sürekli ve her yerleşim yerinde sıkıntılı, uğraştırıcı bir sorun.
Yayaların, ‘kendileri için yapılmış kaldırımları kullanabilmelerinin sağlanması’ gibi olağan ve haklı talepleri karşısında, yılların alışkanlığı içindeki esnafımızın ‘kaldırımları sergilik olarak kullanma’ avantajından nasıl vazgeçebileceklerine ilişkin zor sorunun çözümü için kafa yorarken, karşımızda bir başka büyük ve de kurumsal engelimiz olduğuna dikkat çekmek istedik. Bu engellerin sahibi olan kurumlarımız AYDEM ve TÜRK TELEKOM … Üstelik onların oluşturduğu engeller, esnafımızınki gibi menkûl değil, bir ölçüde ‘gayrimenkûl’ nitelik de taşıyor …

Özellikle TÜRK TELEKOM’a ait bazı panolar, sanki kaldırımların genişliği ölçülmüş de tam orta yere monte edilmiş gibi duruyorlar.
Belediyesi Zabıtası bu panolar-trafolar ile ilgili acaba bir işlem yapabiliyor mu?
Yaya geçitlerinde yayaların geçişlerine öncelik vermeyen araç sürücülerine ceza yazılmaya başlanan bir uygarlık düzeyine yükselmişken, kaldırımlarda yayaların yürüyüşlerinin önündeki engellerle mücadele bakımından, ‘trafikte yaya önceliği bilincinin oluşturulması ve kaldırımların rahat kullanımının yaygınlaştırılması’ anlamında “Öncelik hayatın öncelik yayanın” denilemez mi?
Her yerimizin kurallar ve cezalarla dolu olduğu çok sevgili ülkemizde, cezaların ve kuralların yanı sıra, bu kurumların yetkililerinin akıllarına “Yahu biz bu işi böyle yaptık ama yayalar nereden geçecek?” diye bir soru gelmez mi hiç Allah aşkına?

Ya da kendileri bu kaldırımları kullanmak isterlerken karşılarına bir anda çıkan, bazıları boylarından büyük ve heybetli pano ve trafolara, “Yahu sen de nerden çıktın hemşerim?” diyebilirler mi?
Şahsen bebek arabasını aktif bir biçimde kullanan bir aile olarak biz epeyce zorlanıyoruz bu pano ve trafolar karşısında.
Ve esas önemli olan soru ise şu, ‘Bu pano ve trafolar başka bir yere konulamaz mı?’
Eğer buna bir çare bulunamayacak ise, yayalara kaldırım dışı başka seçenekler sunulsun o zaman!?
Bu da bu yıl içinde yapılsın, çünkü bu yıl ‘Yaya Önceliği Yılı’ …
Bu demektir ki, yayaların taleplerine de öncelik verilmeli ve kolaylık gösterilecekse önce kurumlara değil yayalara gösterilmeli … Haksız mıyız?