Kristin HANNAH / Roman / Pegasus Yayınları / 2014 / 440 sayfa
Ayşegül Şenay KAŞKAR
Kristin Hannah 1960 yılının Eylül ayında Güney Kaliforniya’da doğdu. Hannah ailesi Kristin 8 yaşında iken Batı Washington’a taşındı. Kristin Hannah Hukuk Fakültesi’ne girer. O yıllarda hayatının en klişelerle dolu romantik yazılarını yazar. Fakültenin son sınıfındayken, onun yazar olacağına inanan ve bunu değişik vesilelerle dillendiren annesi yaşamını yitirir. Annesinin ölümünün ardından, yazdığı tüm yazıları bir kutuya doldurup yazarlık fikrini bir kenara koyan Kristin Hannah evlenir. Artık evli bir kadın olan Hannah avukatlık işini de devam ettirmektedir. Ancak hamile olduğunu öğrendiğinde ve beş ay yatak istirahati yapmak zorunda kaldığında evde okunmadık kitap bırakmaz. Ardından eşinin de desteği ile kutulara kaldırılan eski notlar tekrar ortaya çıkarılır.
Kristin Hannah, oğlunu doğurduğu zaman elinde bir kitap taslağı da hazırdır ama yayıncı bulmakta zorlanır. Ret cevapları onu yıldırmaz, denemeye devam eder. 1990 yılında aldığı bir çağrıya cevap verdiğinde, hayatı da değişmiş olur. O andan itibaren artık geriye hiç bakmadan profesyonel bir yazar olma yolunda adımlar atar ve o günden bugüne de yazma hevesini hiç kaybetmez.
Altın Kalp, Maggie, Ulusal Okuyucu Seçimi ödüllerinin sahibi olan Kristin Hannah’ın kitapları şöyle: Ateşböceği Yolu, Kış Bahçesi, Gerçek Renkler, Gece Yolu, Sevgi Uğruna Yaptıklarımız, Evden Çok Uzakta, Kız Kardeşler Arasında, Ateşböceğinin Şarkısı, Bir Tutam Gündüz Bir Tutam Gece, İlkbahar Rüyası, Uzak Kıyılar, Yaz Rüzgârı, Yıldız Masalı, Mucizeler Yağarken, Gümüş Gözyaşları.
Yıldız Masalı …
Annie 39 yaşında, yaklaşık yirmi yıllık evli bir kadındır. Hayatını, avukat kocası Blake ve liseyi bitirmek üzere olan kızı Natalie’ye adamıştır. Kusursuz bir eş, mükemmel bir anne olmuştur. Kendi isteklerini hiçe sayıp daima başkalarının isteklerini öncelikli hale getirmiştir hayatında.
Güney Kaliforniya’da yaşayan aile Blake’in avukatlık işinden kazandığı para sayesinde oldukça lüks bir yaşam sürmektedir. Ama Annie’yi yüzleşmesi gereken önemli bir sorun beklemektedir. Kızı Natalie üniversiteye gitmeden 3 aylığına Londra’ya gidecektir. Kızından hiç ayrılmak istemeyen Annie için bu ayrılık oldukça zorlu geçecektir. Annie ve Blake biricik kızlarını havaalanından yolcu ederler ve evlerine dönerler. Arabada büyük bir sessizlik hakimdir. Annie daha kızından ayrılmasını hazmedemezken Blake birden konuşmaya başlar ve boşanmak istediğini, artık onu sevmediğini söyler. Annie şoka girer tabii ki, ömrünün yarısını adadığı adam ondan ayrılmak istiyordur. Üstelik Blake şok üstüne şok yaşatır ve başka bir kadınla üç senedir birlikte olduğunu söyler. Bu kadının; bir önceki hafta Blake’in yaşgününe gelen işyerindeki sekreter olduğunu söyler. Annie o ana kadar çok mutlu bir evliliği olduğunu düşünmektedir. Kızı daha yeni evden ayrılmıştır, kocası ise onu eve bıraktıktan sonra eve bile girmemiş onu terk etmiştir. Annie, o koca evin içinde kendini çok yalnız, çaresiz hisseder ve sürekli ağlar. En yakın arkadaşı Terri, onu babası Hank’ın yanına Mystic kasabasına gitmesi için çok ısrar eder, sonunda yapacak başka şey bulamayan Annie kendini babasının güvenli kollarına bırakır. Küçük yaşta annesini kaybettikten sonra babası onun hep en yakın arkadaşı olmuş, kararlarında hep onu cesaretlendirmiştir. Ama babasının sıcak kollarının arasında bile yaşadığı depresyondan bir türlü çıkamayan Annie, babasının zoru ile gittiği kasabanın tek kuaföründe hayatını değiştirecek bir haber alır. Lisedeyken en yakın arkadaşı olan Kathy sekiz ay önce ölmüştür. Lisede üçlü bir ekiptirler; Annie, deliler gibi aşık olduğu yakışıklı Nick ve en yakın arkadaşı Kathy. Annie üniversite okumak için şehre gittiğinde Nick Kathy ile evlenince ilişkileri kopmuştur bu üçlünün. Kathy geride altı yaşında minik kızı Izzy ve onu gerçekten seven Nick’i bırakmıştır. Nick kendini içkiye vermiş, dünyalar güzeli kızı Izzy ise içine kapanmıştır.
Annie her ne kadar üzgün, yıpranmış ve ne yapacağını bilmez bir halde olsa da Nick’i ziyaret etmek ve Kathy’e neler olduğunu, nasıl öldüğünü öğrenmek ister.
Annie ilk aşkı Nick’in evine gider ve ilerleyen zamanda Izzy ile tanışır. Izzy annesini kaybetmenin acısı ile boğuşurken bir de babasının ilgisizliği ile iyice içe çekilmiş hatta görünmez olduğuna inanmaya başlamıştır. Önce bir eli ardından diğer elinin parmaklarının görünmez olduklarını iddia edip onları kullanmıyor ve uzun zamandır da konuşamıyordur. Annie, okula da artık gidemeyen küçük kıza babası işteyken bakmayı üstlenir.
Annie kocasından düşünmek için 3 aylık zaman istemiştir. Bu üç aylık süreyi Izzy’e bakarak değerlendirmek ister …
Yıldız Masalı’nda daha sonra, Annie’in baba ve kızın hayatına girdikten sonra yaşadıklarını, karakterlerin değişimi ve Annie’in hayatı ile ilgili kararlarını okuyacağız …