Doç. Dr. İlknur GENÇOĞLU YILDIRIM
Grup nedir?
Grup sözcüğü en genel anlamda çoğul olmayı ifade eder. Bir kalabalığın “grup” olabilmesi için ortak amaçlar, ortak normlar, kendilerini bir grup olarak hissetmeleri gibi koşullar öne sürülmüştür. Grup olabilmesi için gereken en az koşul “etkileşim”dir. Etkileşim halinde olmak için, sadece birbirinin varlığından haberdar olmak bile yeterlidir. Sosyologların araştırma yaptıkları grup küçük gruplardır.
Grupların işlevleri nelerdir?
Gruplara katılmak önemli psikolojik ve sosyal gereksinimleri karşılamamıza yardım eder, örneğin bir yere ait olmak veya başkalarından ilgi görmek gibi. Gruplara katılarak, yalnız başımıza altından kalkamayacağımız işleri başarabiliriz. Grup üyeliği olumlu bir sosyal kimlik edinmemizi de sağlar. Prestijli, toplum içindeki konumu yüksek gruplara üye olan bir kişi, sırf bu gruplara üyeliğinden ötürü kendini iyi hissedecek ve benliği güçlenecektir.
Grup araştırmalarının gelişmesi
Küçük gruplarla yapılan ilk çalışmalar 19. Yüzyılın sonuna kadar uzanmaktadır. 1850’lerden başlayarak 1930’lara kadar önemini koruyan “grup ruhu” kavramı ön plandadır. 1936’da Sherif grup normlarının oluşmasını deneysel olarak incelemiştir. Grup çalışmalarına ilgi 1960’larda düşüş göstermiştir. Bu gerilemenin ardından, 1980 ve 1990’larda yerini olumlu gelişmelere bırakmıştır. 1980’lerde grup içi ve gruplararası çatışmaların çözümü, paylaşım adaleti ve işbirliği çabaları sosyal psikolojinin odaklandığı konular olmuştur.
Grubun birey üzerindeki etkisi
Genellikle grup-birey ilişkilerine yönelen araştırmalar ve kuramsal yaklaşımlar 3’e ayrılır:
1. Grup içinde norm gelişmesi ve bireyin bu norma uyması ile ilgili çalışmalar,
2. Grubun bireyin tutum değişimiyle ilişkisini inceleyen çalışmalar, bu çalışmalarda grubun, bireyde tutum değişmesi yaratan ya da buna engel olan bir güç olarak ele alınması,
3. Grubun iş üretimi ile bireyin iş üretimini karşılaştıran ve grubun bireyin verimliliğine olan etkisi üzerine çalışmalar.
Sosyal hızlandırma
Başka kişilerin varlığı, kişinin güdülenmesini, faaliyet düzeyini arttırır. Kişinin yapma eğiliminde olduğu tepkilerini yapma olasılığı artar. Böylece, kişinin yanlış yapma eğilimi varsa, grup içinde yanlış yapma olasılığı artacak; doğru yapma eğilimi varsa da doğru işlem yapma olasılığı artacaktır.
Sosyal kaytarma
Bir grupta yer alma, bireyin başkalarının çabasına sırtını dayayarak elinden geleni yapmamasına da neden olabilir. Özellikle grupta bulunan insanların emeklerinin toplam sonucu ortaya bir işin çıkarılacağı durumlarda işten kaytarma meydana gelebilir. Bazı kişilerin “başkaları nasıl olsa yapıyor, benim yapmam gerek yok” şeklinde düşünmesine neden olabilir. Buna sosyal kaytarma denir.
Sosyal hızlandırma ve sosyal kaytarmanın birlikte incelenmesi
Kişisel etkinlik beklentisinin yüksek olduğu durumlarda, gruplarda çalışan kişiler, yalnız çalışan ya da başkaları tarafından gözlenen kişilerden daha az performans gösterirler. Çünkü grup içinde gösterilen kişisel çabalar fark edilmeyecek ve bu yüzden sonuç beklentisi düşecektir. Kişisel etkinlik beklentisi düşük olduğunda, grup içinde çalışan kişiler, yalnız çalışan veya başkaları tarafından gözlenen kişilere oranla daha yüksek performans gösterirler.
Grup yapısı ve süreci
Grup yapısı karmaşık bir kavramdır. Bu kavramın içine grubun tüm düzeni girmektedir. Bu düzen, grup içindeki işbölümü, statü farklılıkları, iletişim örüntüleriyle, kurallar ve rol ilişkileri gibi normatif beklentileri kapsar. Gruplar, yapıları bakımından farklılıklar gösterdiği gibi, bir grup da zaman içinde yapısal değişme gösterebilir.
a. İletişim yapısı
Birbirleriyle konuşan insanların oluşturduğu bir grubun bir süre gözlemini yaptığımızda, bazı grup üyelerinin diğerlerinden daha fazla konuştuğu, bazılarının ise çok daha az konuştuğu gözlemlenir. İletişimin miktarı bakımından üyelerin gösterdiği bu farklılık bütün gruplar için geçerlidir. İletişim örüntüsü gruptan gruba göre de değişebilir.
b. Yetkeci – Demokratik grup yapısı
Bir grup içinde merkezileşme var ise, en merkezi mevkide bulunan grup üyesi, lider rolünü oynayacaktır. Merkezileşme arttıkça daha yetkeci bir grup düzeni; azaldıkça da daha demokratik bir grup düzeni söz konusudur. Lidersiz daire en demokratik; kesin liderli tekerlek de en yetkeci bir grup düzenine sahiptir.
c. Etkileşim süreci çözümlenmesi ve liderlik oluşumu
Grup içi etkileşim süreci, iletişimin içeriği kategorilerle çözümleyerek incelenmiştir. Küçük çalışma grupları belirli problemlerin çözümü ile uğraşmışlardır. Bu arada grup içindeki tüm iletişim gözlemciler tarafından not edilir. Grup süreci, süregelen grup içi faaliyetlerdir. Bu faaliyetler, örneğin grubun amacına yönelik davranışlar ve bununla ilgili etkileşim ödentilerini kapsamaktadır.
Ayrıca grup bir sistem olarak düşünüldüğünde, dört ana sorun ortaya çıkmaktadır. Bunlar,
1. Sistem yeni durumlara uyabilmelidir.
2. Sistem amacını gerçekleştirebilmelidir .
3. Sistem kendini bir bütün olarak koruyabilmelidir.
4. Sistem üyelerini tatmin edebilmelidir.
Gereksinmeleri en iyi şekilde karşılayabilen kişilerin lider durumuna geldikleri anlaşılmaktadır.
d. Liderlikte rol farklılaşması
Grubun temel iki gereksinmesini karşılamak için bir tek lider de yeterli olabilir ve ikinci bir liderin çıkmasına gerek kalmaz. Yeni kurulmakta olan gruplarda ve üyelerinin yapılan işi tatmin edici bulmadıkları gruplarda rol farklılaşması olduğunda iki lider ortaya çıkmaktadır. Hiyerarşi ve statü farklılaşması olmayan, grup yapısının daha tam olarak ortaya çıkmamış olduğu gruplardır. Grup yapısının yerleşmiş olduğu baştan statü farklılıklarının bulunduğu resmi gruplarda, lider ile diğer üyelerin amaç ve iş anlayışları birbirinden çok farklı ise, üyeler arasından ikinci bir lider belirir ve bazı zamanlar resmi liderden de daha etkin bir rol oynayabilir.
(Sürecek)