BAKTIKÇA … – soru/yorum – A. Kemal KAŞKAR
Geçen hafta ülkemiz genelinde olduğu gibi Eğitim Sen Milas Temsilciliği önderliğinde ilçemiz Milas’ta da yapılan basın açıklamasında, eğitim ve öğrenim hakkının anayasal bir hak ve kamu hizmeti olması ilkesine aykırı bir şekilde, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik Spor Bakanlığı arasında imzalanan ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İşbirliği Protokolü (ÇEDES)’ kapsamında İzmir ve Eskişehir’deki okullarda din adamlarının görevlendirilmesi uygulamasına son verilmesi istenmişti.
Bu, ülkemizdeki ‘siyasi iktidar mücadelesi’nin tartışmasız en önde gelen gündemidir.
Siyasi iktidarın, yaklaşık 22 yıldır değişen dozlarda ve kendince bir zamanlama tekniğiyle ve bazı bazı göstermelik geri adımlar da atarak dile-gündeme getirip uygulamaya çalıştığı diğer birçok “proje”si gibi bu da eğitim sistemi özelinde dinî kural ve referanslara göre bir biçimlendirme çalışması olarak dikkat çekiyor ve ‘eğitimin dinselleştirilmesi’ ve laik eğitim ve giderek laik yaşam tarzını ortadan kaldırmaya yönelik bir büyük adım olarak endişe yaratıyor.
Projenin ‘çevre ve değerler’ tabelası ile sunulmasının, karşı çıkışların hırpalanmasının, etkisizleştirilmesinin kolaylaştırılmasına yönelik bilindik bir tuzak olarak düşünüldüğü görülüyor.
“Vay efendim siz çevreye duyarsız, değerlerimize saygısız bir nesil mi yetişsin istiyorsunuz” karşı saldırısı ile yine ve yine tartışmayı ‘doğru eksen’den kaçırma niyeti açık.
Bu ‘ezber’e pabuç bırakmadan ÇEDES’in demokratik-laik eğitim ortamını yok edeceği ve giderek eğitim hakkının ihlali olduğu vurgusu kararlılıkla, ısrarla öne çıkarılmalı.
Eğitim Sen tarafından konuyla ilgili olarak hukukî süreç de başlatılmış durumda.
Danıştay’da açılan, yürütmenin durdurulması ve iptali istemli davanın gerekçeleriyle ilgili açıklamada, protokolün; ‘yetki-sorumluluk birliği ilkesi’ gereği öğretmen görevi ve sorumluluğu verilemeyecek olan din görevlilerinin ‘manevi danışman’ adı altında eğitim-öğrenim hayatına nasıl dahil edileceği ve uygulama süresi konularındaki belirsizliklere, üzerinde değişiklikler ve ilaveler yapılabilir olması dahil birçok konuda hukuki belirlilik ve bilimsellik ilkelerine aykırı oluşuna, ayrıca ‘abi-abla’ gibi statülerle ‘yeni nesil’ ile kurduğu ilişkileri ‘askeri darbe girişimi’ne dek taşımış tarikat-cemaat deneyimini anımsatan ilişki tabloları çiziliyor olmasına dikkat çekilerek şöyle deniliyor:
“Anayasanın laiklik ilkesinin gereği olarak ‘kutsal din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı’, Anayasanın, Türkiye Cumhuriyetinin, ‘… başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ olduğu ilkelerine, ‘Din ve vicdan hürriyeti’ başlıklı maddesindeki ‘Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzeninin kısmen de olsa, din kurallarına dayandırılamayacağı’ ilkeleriyle, Anayasa’ya, 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 7354 sayılı Öğretmen Meslek Kanunu, 222 sayılı Eğitim ve Öğretim Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye aykırı olması nedeniyle, yürütmesinin durdurulması istemli ve iptali için dava açılmıştır.”
…
milasbakis.com adresli internet gazetemizde yer verdiğim Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği, Öğrenci Veli Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, Halkevleri, Sosyal Haklar Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ortak açıklamasıyla kamuoyunun dikkatinin çekilip farkındalığın arttırılması ve Eğitim Sen tarafından hukuki sürecin başlatılması çok yerinde iki doğru adımdır.
Ne yazık ki, AK Parti iktidarı şartlarında sevgili ülkemizde her geçen gün arttırılan kutuplaşmışlığı daha da tırmandıracak, derinleştirecek bir uygulama olarak eğitimde eşitlikçi, özgür ve bilimsel düşüncenin önünü kesecek olan ÇEDES projesi zaman yitirmeksizin iptal edilmelidir.
İyi bayramlar …
Önümüzdeki hafta ‘Kurban Bayramı’ vesilesiyle tatille geçirilecek. Sevgili vatandaşlarıma; en hesaplısından da olsa ‘tatile ayıracak bütçe’ bulmakta zorlandıkları malûm ekonomik koşullarda ‘iyi tatiller’ dileğinde bulunmak uygun olmayabilir ama ‘iyi bayramlar’ dileği hep olduğu gibi imdadımıza yetişiyor:
İyi bayramlar …
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen’in soruları …
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) ile ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi.
İktidarın, laikliği doğrudan hedef alan bu adımını “kindar ve yalnızca kendi yorumuna göre dindar bir nesil yaratma projesinin bir aşaması” olarak değerlendiren Sayın Gökçen’e, bu yüksek öngörülü ve titiz çalışması nedeniyle teşekkür ediyor ve soru önergesinde yer verdiği 14 soruyu siz sevgili okur yazarlarımla paylaşıyorum:
1- ÇEDES Projesi ne zaman uygulanmaya başlanacaktır? Bu proje hangi tarihler arasında sürdürülecektir?
2- ÇEDES Projesi kapsamında kaç okula manevi danışman atanacaktır? Proje kapsamında toplam kaç din görevlisi (imam, müezzin, vaiz) ve öğretmen görevlendirilecektir?
3- Projenin İzmir’de uygulanmaya başlanacağı bilinmektedir. İzmir’deki okullar hangi kapsamda belirlenmiştir? Başka hangi illerde uygulanacaktır?
4- Bu uygulama Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nu (Öğretim Birliği Yasası) ihlal etmekte midir?
5- Bu konuda toplumdan bir talep var mıdır? Eğer varsa, bununla ilgili herhangi bir araştırma var mıdır?
6- Görevlendirilecek olan imam, müezzin ve vaizler pedagojik formasyona sahip midirler?
7- Protokol hazırlanırken öğretmen sendikaları ve veli derneklerinin görüşleri alınmış mıdır?
8- “Kurslar, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin onay vermesi halinde, protokol taraflarınca sağlanan ve iş sağlığı ve güvenliğinin de alındığı yerlerde yapılır.”
Protokolde yer alan bu maddeye göre kursların okul dışında da yürütülebileceği öngörülmüştür. Bu mekanların denetimi ve çocukların güvenliğinin nasıl sağlanması planlanmaktadır?
9- Okul müdürünün yükümlülükleri arasında, “Okulda öğretmenler arasında temsilci öğretmenin (Değer Kulübü Rehber Öğretmeni) belirlenmesini sağlar” maddesi yer almaktadır. Temsilci öğretmen neye göre belirlenecektir?
10- Okul müdürünün yükümlülükleri arasında, “Değerler Kulübü öğrencilerine rol model olabilecek vasıftaki gönüllü öğrencilerin veli izin belgesi ile ÇEDES uygulama mekanlarında değerler kulübü çalışmalarına destek vermesini sağlar” maddesi yer almaktadır. “Rol model olabilecek vasıf” olarak tanımlanan vasıf hangi kriterlere göre belirlenecektir?
11- ÇEDES protokolünde, “İl ve ilçe koordinatörü, il ve ilçede yürütülen değerler çalışmalarında kurumlar arası koordinasyonu sağlamak, ildeki okulların belirlenmesinde ve değerler etkinliklerinin planlanmasında işbirliği yapmak üzere il MEM tarafından görevlendirilir” maddesi yer almaktadır. Bu madde ışığında seçilecek olan koordinatörler hangi meslek grubundan seçilecektir? Koordinatörler belirlenirken nelere dikkat edilecektir?
12- ÇEDES Protokolü Okul Müdürü Yükümlülükleri başlığı altında yer alan “Temsilci öğretmenlerin, değer kulübü çalışmalarını kolaylıkla yürütebilmesi için ders programlarında gerekli düzenlemeleri yapar” maddesi yer almaktadır. Yine, protokolde yer alan “Kulüp faaliyetlerinin, dersleri aksatmayacak şekilde hafta içi okul ders saatleri dışında hafta sonu düzenlemesine özen gösterilir” maddesine göre kulüp faaliyetleri ders saatlerinde de yürütülecek midir?
13- Milli Eğitim Temel Kanunu Madde 17’ye göre “Resmi, özel ve gönüllü her kuruluşun eğitimle ilgili faaliyetlerini, Milli Eğitim amaçlarına uygunluğu bakımından Milli Eğitim Bakanlığının denetimine tabidir.” Atanacak olan manevi danışmanlar Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı olmayacaktır. Bu durumda denetim nasıl sağlanacaktır?
14- Protokolde İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri başlığının altında “ÇEDES Uygulama Mekanlarında açılacak değerler kurslarında mevzuata uygun olarak eğitici görevlendirir ve ücretlerini öder. HEM’lerde oluşacak kurs açma sorunlarını çözer” maddesi yer almaktadır. Ücretlendirme için İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine herhangi bir ek ödenek sağlanacak mıdır?