Bakış Açısı / Hüseyin AÇAR –
1881 yılında Selanik’te sarı saçlı mavi gözlü bir çocuk doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Bey …
Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi’nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği’nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik’e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi’ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye’ye girdi … O dönemlerde ülkesinin durumunu çok yakından takip ediyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nda işler iyi gitmiyordu. Osmanlı devletinin bir subayı olarak çeşitli görevleri üstlendi. 1. Dünya Savaşı çıktığında Almanya’nın tarafında katıldığımız savaşta çeşitli cephelerde görev yaptı. Almanya’nın yenilmesiyle Osmanlı devleti de yenik sayıldı. İşgalci güçler ülkemizi işgal etmeye başladılar. 1919’da Kurtuluş Savaşını başlatmak için Anadolu’ya, Samsun’a geçti. 5 yıl süren Milli Mücadele yıllarında hem ülkemizi işgal eden güçleri topraklarımızdan atmak hem de padişahlık döneminin sona ermesi ve hilafetin kaldırılması için mücadele etti. Ve nihayet 29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan ederek ‘Yeni Türkiye’nin temellerini güçlendirdi …
Asıl iş Cumhuriyetin kurulmasından sonra başladı. Birinci Dünya Savaşının ağır tablosunu ve Kurtuluş Savaşının Türk Milletine getirdiği ağır yükler sonrasında Yeni Türk Devletin yeniden ve çok daha güçlü olarak yaşaması için asıl savaşına başladı. İlkelerini ve devrimlerini Türk Milletine vasiyet gibi bıraktı.
Tüm bu çabalarında yanında ona inanan güvenen silah arkadaşları ve Yüce Türk Milleti vardı.
O bir Sarı Saçlı Mavi Gözlü Dev Adamdı …
O Mustafa Kemal ATATÜRK’tü …
Aradan yıllar yıllar geçti, O hep mücadele etti, daima vatanı ve milleti için çaba harcadı …
Onu unutmak, onu hatırlamamak mümkün değil … Mustafa Kemal sadece söz değil …
81. ölüm yıldönümünde yine o hep yanımızda yine o hep kalbimizde … Mustafa Kemal ATATÜRK’e olan sevgimiz hiç bitmeyecek.
Halim Yağcıoğlu, Mustafa Kemal’in Türk milletinden beklentisini o kadar güzel bir şiirle anlatmış ki … Yüreğine kalemine sağlık deyip Sevgili BAKIŞ Okuyucuları ile bu şiiri paylaşmak istedim.
ATATÜRK’ten Son Mektup
Siz beni halâ anlayamadınız
Ve anlayamayacaksınız çağlarca da,
Hep tutturmuş “Yıl 1919, Mayısın 19’u” diyorsunuz
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz.
Mustafa Kemal’i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler,
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin,
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin,
Mustafa Kemal’i anlamak yerinde saymak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Bana muştular getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan;
Kuru söz değil iş istiyorum sizden anladınız mı,
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı?
Mustafa Kemal’i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil
Hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Halâ oturmuş 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın,
Uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların.
Mustafa Kemal’i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil
Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız,
Laboratuvarlarda sabahlayın kahvelerde değil,
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,
Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.
Mustafa Kemal’i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü
Görüyorum ki halâ aynı yerdesiniz hiç ilerlememiş;
Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek dururken,
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen,
Mustafa Kemal’i anlamak işitmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.
Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla,
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
Bu vatan, bu cânım vatan sizden çalışmak ister,
Paydos öğünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter,
Mustafa Kemal’i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.